Mekan 61
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Mekan 61 - Trabzon Gençlik
 
AnasayfaAramaSon görsellerKayıt OlGiriş yap

 

 çin 'de islamiyet

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
OfLu_
Özel Üye
Özel Üye
OfLu_


Mesaj Sayısı : 56
Karizma : 167
Rep Puan : 1
Kayıt tarihi : 25/05/09
Yaş : 33
Nerden : Of

çin 'de islamiyet Empty
MesajKonu: çin 'de islamiyet   çin 'de islamiyet Icon_minitimeSalı Mayıs 26, 2009 2:51 am

İslâm âlemini manevî bağlarla bir çatı altında toplamaya çalışan Sultan
İkinci Abdülhamîd Han, doğudan batıya, kuzeyden güneye bütün
Müslümanlara mektuplar, elçiler gönderdi ve hilâfet makamının bütün
salâhiyetlerini Müslümanların menfâatine kullandı.

Osmanlı Devleti tarihinin en kritik zamanında iktidara gel¬miş olan
Sultan İkinci Abdülhamîd Han, sayısız sıkıntılarla karşı karşıya
kalmıştır. Sultan Abdülhamîd Han tahta çıkmadan kısa bir zaman önce
Sultan Abdülazîz Han katledilmiş, yerine Sultan Beşinci Murad Han
geçmiş, fakat devletin temelleri sarsıldığı için istikrar
sağlanamamıştı. Devlet, siyâsî ve iktisâdî sıkıntılar yanında,
azınlıkların istiklâl mücâdeleleri ve Avrupa'nın Osmanlı Devleti'ni
parçalayıp paylaşma projeleri ile karşı karşıya bırakılmıştı.

Balkanlarda Rusya himâyesinde Balkan devletçikleri kurul¬muş, Avrupa
devletlerinin gittikçe artan müdahaleleri neticesinde gayrimüslim halk
arasında ayrılıkçı fikirler hız kazanmıştı. Dış siyasette ise Osmanlı
Devleti giderek yalnızlığın içine itilmekte idi. Bu vaziyeti çok iyi
idrak eden Sultan İkinci Abdülhamîd Han: "Dünya'da yalnızız. Düşman
vardır, fakat dost yoktur. Salîb (Avrupalı devletler) her zaman
müttefik bulabilmekte, fakat Hilâl her zaman yalnız kalmaktadır.
Osmanlı Devleti'nden menfâat bekleyenler dost görünmekte, umduklarını
bulamadıkları zaman hemen düşman kesilivermektedir." demektedir.

'Halîfe'nin bir sözü Müslümanları harekete geçirmeye kâfidir. Hilâfet
müessesesinin varlığı sâyesinde sömürgelerinde milyonlarca Müslüman
bulunan İngiltere, Fransa, Rusya ve Hollanda karşısında kuvvetli
durumdayız." diyen Sultan Abdülhamîd Han, Müslümanların kurtuluş
ümitlerini halîfeye bağladıklarını düşünüyordu.

Sultan Abdülhamîd Han, mevzûbahis edilen problemlere karşı devletin
devamını sağlamak ve İslâm dünyasında birliktelik oluşturmak
hususlarında bazı tedbirler almaktaydı. Pâdişâh yeryüzünde bulunan
bütün Müslümanların birliğini ve onları hilâfet makamına bağlamayı
ehemmiyetli ve en evvel bir vazife telakkî etmiştir. Saltanatta
bulunduğu zaman içinde bütün dünya Müslümanları ile irtibat kurmayı
başarması ve onlara hilâfet makamına bağlanmanın zaruretini anlatmış
olması, geçmişte ender rastlanır bir vaziyetti.

İslâm âlemini manevî bağlarla bir çatı altında toplamaya çalışan Sultan
Abdülhamîd Han, doğudan batıya, kuzeyden güneye bütün Müslümanlara
mektuplar, elçiler gönderdi ve hilâfet makamının bütün salâhiyetlerini
Müslümanların menfâatine kullandı.

Müslümanlara zarar vermek isteyen ve halkın arasına sızan misyonerlere
karşı devletin bütün mekanizmaları harekete geçirildi. Hindistan,
Afganistan, Rusya, Buhara, Semerkand, Ümit Burnu, Umman, Zengi-bar,
Kongo, Habeşistan ve Çin gibi ülke ve beldelere elçiler gönderdi.
Dünyanın dört bir tarafındaki Müslümanlardan gelen yardımlar, hilâfet
merkezinden ihtiyaç sahibi Müslümanlara dağıtılıyordu.

Sultan Abdülhamîd Han, temsilcisi olduğu hilâfet makamını faal bir
şekilde harekete geçirerek İslâm birliği çalışmalarını yürüttü.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://mekan61.yetkinforum.com
 
çin 'de islamiyet
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Mekan 61 :: Of Gençlik - Genel :: Tarih Bilgimiz-
Buraya geçin: